D Vitamini

05-05-2025 15:37
D Vitamini

1. D Vitamini ve Oksidatif Stres

Çalışma: Vitamin D takviyesinin oksidatif stres parametreleri üzerindeki etkilerini inceleyen bir sistematik derleme ve meta-analiz, D vitamini takviyesinin malondialdehit (MDA) seviyelerini azalttığını ve glutatyon (GSH) seviyelerini artırdığını göstermiştir. Bu bulgular, D vitamini takviyesinin oksidatif stresin azaltılmasında potansiyel bir rolü olabileceğini düşündürmektedir.PubMed





D Vitamini Nedir?

D vitamini (diğer adıyla kalsiferol) yağda çözünen bir vitamindir. Doğal olarak bazı yiyeceklerde bulunur, bazılarına eklenir ve besin takviyesi olarak da alınabilir. Ayrıca, güneş ışığındaki ultraviyole (UV) ışınlarının cilde temas etmesiyle vücutta doğal olarak sentezlenebilir.

Ancak, güneşten, besinlerden veya takviyelerden alınan D vitamini biyolojik olarak etkisizdir; vücutta aktif hale gelmesi için iki aşamalı bir dönüşüm (hidroksilasyon) geçirmesi gerekir:

  1. İlk dönüşüm (hidroksilasyon) karaciğerde gerçekleşir ve D vitamini, 25-hidroksivitamin D'ye (25(OH)D), yani kalsidiole dönüşür.

  2. İkinci dönüşüm ise esas olarak böbreklerde olur ve 25(OH)D, 1,25-dihidroksivitamin D'ye (1,25(OH)₂D), yani kalsitriole dönüşerek aktif forma ulaşır.

 

D Vitamininin Görevleri ve Faydaları

D vitamini, bağırsaklardan kalsiyum emilimini artırır ve kanda kalsiyum ile fosfat düzeylerini dengede tutarak:

  • Kemiklerin düzgün mineralizasyonunu (sertleşmesini),

  • Ve hipokalsemik tetaniyi (kasların istemsiz kasılması, kramp ve spazmlar) önlemeye yardımcı olur.

Ayrıca, kemik gelişimi ve kemiklerin yeniden şekillenmesi için gerekli olan osteoblast ve osteoklast hücrelerinin çalışmasında da rol oynar.

  Yeterli D vitamini olmadan kemikler ince, kırılgan veya şekilsiz hale gelebilir.
  D vitamini eksikliği:

  • Çocuklarda raşitizme,

  • Yetişkinlerde osteomalaziye (kemik yumuşaması) yol açabilir.
     Kalsiyum ile birlikte, D vitamini yaşlılarda osteoporozun (kemik erimesi) önlenmesine de katkı sağlar.

 

Önerilen Alım Miktarları

D vitamini ve diğer besin öğeleri için alım önerileri, NASEM (Ulusal Bilimler, Mühendislik ve Tıp Akademileri) uzman komiteleri tarafından geliştirilen Besin Alım Referansları (DRI - Dietary Reference Intakes) çerçevesinde sunulmaktadır.

DRI, sağlıklı bireyler için beslenme planlaması ve değerlendirmesinde kullanılan referans değerlerin genel adıdır. Yaşa ve cinsiyete göre değişiklik gösteren bu değerler şunlardır:

  • Önerilen Günlük Alım (RDA): Neredeyse tüm (%97–98) sağlıklı bireylerin günlük besin ihtiyacını karşılayacak ortalama alım düzeyidir. Genellikle bireyler için dengeli beslenme planlamasında kullanılır.

  • Yeterli Alım (AI): Besinsel yeterliliği sağladığı varsayılan düzeydir. RDA belirlemek için yeterli bilimsel kanıt olmadığında kullanılır.

  • Tahmini Ortalama Gereksinim (EAR): Sağlıklı bireylerin yaklaşık %50’sinin günlük ihtiyacını karşılayacak düzeydir. Grupların ya da bireylerin besin alımı değerlendirilirken kullanılır.

  • Tolere Edilebilir Üst Alım Seviyesi (UL): Günlük olarak alınabilecek en yüksek miktardır ve bu düzeyin aşılması durumunda olumsuz sağlık etkileri oluşma ihtimali artar.

 

D Vitamini için Önerilen Günlük Alımlar (RDA)

FNB (Gıda ve Beslenme Kurulu) tarafından oluşturulan bir komite, kemik sağlığını ve normal kalsiyum metabolizmasını sürdürecek günlük D vitamini alım düzeylerini belirlemek amacıyla Önerilen Günlük Alım (RDA) değerlerini hazırlamıştır. Bu değerler hem mikrogram (mcg) hem de Uluslararası Birim (IU) olarak verilmiştir;
1 mcg D vitamini = 40 IU'ya eşittir (Bkz: Tablo 2).

Her ne kadar güneş ışığı bazı kişiler için önemli bir D vitamini kaynağı olsa da, FNB komitesi RDA hesaplamalarını kişilerin güneşe minimum maruz kaldığı varsayımıyla yapmıştır.

Bebekler için ise komite, serumdaki 25(OH)D düzeyini 20 ng/mL (50 nmol/L) üzerinde tutan ve kemik gelişimini destekleyen D vitamini miktarına dayalı olarak Yeterli Alım (AI) değerleri belirlemiştir.





Farklı Ülkelerde D Vitamini Alım Önerileri

Dünya genelinde pek çok ülke ve bazı meslek kuruluşları, D vitamini alımıyla ilgili farklı kılavuzlar yayınlamıştır . Bu farklılıklar;

  • D vitamini biyolojisinin ve klinik etkilerinin tam olarak anlaşılamamasından,

  • Kılavuzların hazırlanma amaçlarının farklı olmasından (örneğin: halk sağlığı mı, klinik uygulama mı?),

  • Ve bazı kılavuzların sadece klinik deneyler değil, gözlemsel çalışmaları da dikkate almasından kaynaklanır.

Örneğin:

  • Birleşik Krallık Beslenme Bilimi Danışma Komitesi, 4 yaş ve üzeri bireyler için günlük 10 mcg (400 IU) D vitamini alımını önermektedir [16].

  • Endokrinoloji Derneği ise;

    • 1–18 yaş arası çocuk ve ergenler,

    • Hamile bireyler,

    • Prediyabetli yetişkinler

    • Ve 75 yaş üzeri bireyler için rutin D vitamini takviyesini önermektedir.

    • Ancak, 19–74 yaş arası sağlıklı bireyler için takviye önerilmez.

Endokrinoloji Derneği belirli dozlar önermese de, tüm bireylerin RDA (önerilen günlük alım düzeylerine) uyması gerektiğini belirtir.

 

D Vitamini Kaynakları

Besinler

Doğal olarak D vitamini içeren çok az besin vardır. En iyi kaynaklar:

  • Yağlı balıklar (örneğin alabalık, somon, ton balığı, uskumru)

  • Ve balık karaciğeri yağlarıdır .

Hayvanların yedikleri yem, dokularındaki D vitamini miktarını etkiler.
Az miktarda D vitamini içeren diğer hayvansal kaynaklar:

  • Sığır karaciğeri,

  • Yumurta sarısı,

  • Ve peynirdir.
    Bu kaynaklar genellikle D vitamini 3 (D3) ve onun bir metaboliti olan 25(OH)D3 formundadır.

Mantarlar ise değişken miktarlarda D vitamini 2 (D2) sağlar [17].
Bazı ticari mantarlar, UV ışığıyla işlenerek D vitamini düzeyleri artırılmış şekilde satılır.
Ayrıca ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), UV ile zenginleştirilmiş mantar tozunun D2 vitamini kaynağı olarak gıda ürünlerinde kullanılmasına onay vermiştir.

Şu anki sınırlı kanıtlar, farklı gıda kaynaklarından alınan D vitamininin biyoyararlanımı (vücut tarafından kullanımı) arasında büyük farklar olmadığını göstermektedir.

Hayvansal Gıdalardaki D Vitamini Formları

Hayvansal kaynaklı besinler genellikle D vitamini 3 (D3)’e ek olarak, 25-hidroksivitamin D [25(OH)D)] formunda da bir miktar D vitamini içerir.
Bu formun vücuttaki D vitamini düzeyine etkisi, yeni yeni araştırılan bir konudur.

Araştırmalar gösteriyor ki:

  • 25(OH)D, kandaki D vitamini seviyesini artırmada, ana D vitamini formuna göre yaklaşık 5 kat daha etkilidir.

Bir çalışmada şu sonuca varılmıştır:

  • Sığır eti, domuz eti, tavuk, hindi ve yumurta gibi gıdalardaki 25(OH)D miktarı da hesaba katıldığında, bu besinlerdeki toplam D vitamini miktarı, sadece D3 formuna kıyasla 2 ila 18 kat daha fazla olabilir – bu oran, besine göre değişmektedir.

 

Güneş Işığı ile D Vitamini Üretimi

Dünya genelinde çoğu insan, D vitamini ihtiyacının en az bir kısmını güneşe maruz kalarak karşılar.

Güneşten gelen UVB ışınları (290–320 nanometre dalga boyu), çıplak cilde ulaştığında, deride bulunan 7-dehidrokolesterol adlı maddeyi önce pre-D3 vitaminine, sonra da D3 vitaminine dönüştürür.

Ancak D vitamini üretimini etkileyen birçok faktör vardır:

  • Mevsim,

  • Günün saati,

  • Gün uzunluğu,

  • Bulut örtüsü,

  • Hava kirliliği (smog),

  • Ciltteki melanin (ten rengi),

  • Güneş kremi kullanımı.

Bazı gruplar güneşten D vitamini üretiminde daha az etkilidir:

  • Yaşlılar,

  • Koyu tenli bireyler.

Ayrıca önemli bir bilgi:
UVB ışınları camdan geçemez. Bu nedenle, pencere arkasından gelen güneş ışığı D vitamini üretmez.

 

Aşırı D Vitamini Alımının Sağlık Riskleri

D vitamini fazlalığı toksiktir. Çünkü D vitamini, bağırsaklardan kalsiyum emilimini artırır. Bu durum, şu sonuçlara yol açabilir:

  • Hiperkalsemi (kandaki toplam kalsiyumun 11.1 mg/dL’yi geçmesi; normal aralık: 8.4–10.2 mg/dL),

  • İdrarda fazla kalsiyum atılımı (hiperkalsiüri),

  • Kanda çok yüksek D vitamini düzeyleri (25(OH)D seviyesi > 375 nmol/L veya > 150 ng/mL).

Hiperkalsemi şu sorunlara neden olabilir:

  • Bulantı, kusma

  • Kas güçsüzlüğü

  • Ruhsal/psikolojik bozukluklar

  • Vücut ağrıları

  • İştahsızlık

  • Susuzluk ve aşırı idrar yapma

  • Böbrek taşı oluşumu

Aşırı D vitamini alımı, bazı durumlarda böbrek yetmezliği, vücuttaki yumuşak dokularda kireçlenme (örneğin kalp damarlarında ve kalp kapakçıklarında), kalp ritim bozuklukları ve hatta ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.

Bu tür toksisite vakaları genellikle şu nedenlerle ortaya çıkar:

  • Üretim hatası sonucu fazla D vitamini içeren takviyelerin tüketilmesi

  • Yanlış veya aşırı dozda D vitamini kullanımı

  • Doktorlar tarafından yanlış reçete edilmesi

 

Güneşten Aşırı D Vitamini Alımı Olur mu?

Uzmanlar, aşırı güneşlenmenin D vitamini zehirlenmesine yol açmadığını düşünüyor. Çünkü ciltte oluşan ön D vitamini (pre-D3), ısı etkisiyle D vitamini olmayan çeşitli formlara dönüşerek vücutta fazla D vitamini üretimini engeller. Ayrıca, üretilen D vitamini 3’ün (D3) bir kısmı da etkin olmayan formlara dönüşür.

Ancak dikkat!
Solaryum cihazları gibi yapay UV ışığı kaynaklarının sık kullanımı, kandaki 25(OH)D seviyelerini 375–500 nmol/L (150–200 ng/mL) gibi normalin çok üzerine çıkarabilir .

https://ods.od.nih.gov/factsheets/VitaminD-HealthProfessional/

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.